İzmir eczacıları depremde neler yaşadı? Oda Başkanı Sayılkan anlattı..

izmir-eczacilari-depremde-neler-yasadi-oda-baskani-sayilkan-anlatti

İzmir deprem bölgesindeki 57 eczaneden 9'unun ağır hasarlı olduğu belirtildi


21 Kasım 2020 18:39

İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, SonSöz TV'ye İzmir depreminde eczacıların yaşadıklarını anlattı. Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Sayılkan, gözlemlerini şöyle aktardı

"İlaçlarına ulaşamayanların sorunlarına çözüm ürettik"

"İzmir’de yaşayan bir vatandaş olarak biz de depremi çok hissettik. 40 yıllık İzmirliyim, böyle bir şey görmedim. İzmir deprem bölgesi, hep sallanır ama bu farklı bir şeydi. Oda çalışanı arkadaşlarımızla dışarı çıktığımızda, şükür bir şey yok, derken kısa sürede internetten gelen görüntülerle durum netleşti. Toz bulutlarıyla endişemiz arttı. Çökme görüntüleriyle inanılmaz bir şey yaşadık. Çaresizliği yaşıyorsunuz.

Deprem çok farklı bir şey, çok hızlı düşünmek gerekiyor o süreçte. 116 can kaybedildi, birçok dram yaşandı. Biz ilk anından itibaren ilaçlarına ulaşım sağlayamayan vatandaşlarımız için çözüm üretmeye çalıştık. En son kentin siyasilerine ulaştık ve 4 gün sonra o bölgede yaşayan, düzenli ilaç kullanması gereken kişilerin isimlerini ancak alabildik.

Elinizde bir ilaç varsa, sistem gereği ilaç alamıyorsunuz, bitmesini beklemeniz lazım. Afet bölgesi ilan edilemediği için, karar biraz uzadı ve gecikti, kimler ihtiyaç sahibi bunu çözemediler. Biz bu süreci yaşadığımızda 8-9 eczanemiz hasarlıydı o bölgede.

Biz zamanında Bornova’yı 3’e bölmüştük, Özkanlar Manavkuyu dediğimiz bölgeye 3’üncü bölge demiştik ve 57 eczane var burada. Bazı binalar riskli olduğu için günlerce eczanelere girilmediği oldu. Torbalı belediye binasının altında 2 eczane vardı. Orada da arkadaşlarımız kapatmak zorunda kaldı. 3 arkadaşımızın da evi yıkıldı ve biz bir kampanya yapmaya karar verdik.

Yardımlaşma olağanüstüydü

Pazar günü çağrımız vardı ,ihtiyaç olan malzemeler için... Bir günde 5 kamyon malzeme geldi. Yardımlaşma olağanüstüydü. İnsanlar bu anları televizyondan görünce yardım etmek istediler. Türkiye dört bir yanında destek vermek isteyenler için, bekleyin şu anda ihtiyaç yok, dedik. Para yardımı için bekliyorlar.

Pazar sabahı uyandığımızda havanın soğuduğunu gördük, akşam üstü saatlerinde Eczacılar Birliğinden 1000 adet battaniye geldi. 12 saat bile sürmedi battaniyelerin gelişi... Çok ciddi bir emek vardı.

Adapazarı’nda gördüğümüz tabloyla burada gördüklerimiz arasında çok büyük fark var. Orada bir şehir yok olmuştu. Burada, çok kısa sürede çadırlar kuruldu, ekipler geldi. UMKE grubu bize sürekli anlık olarak ihtiyaçları bildirdiler. Biz de tüm ihtiyaçları yetiştirmeye çalıştık. Bütün bunlara baktığımızda çok talihsiz bir şey yaşadık ama biz çabucak bütünleşmeyi sağlayan özel bir şehiriz ve meslek grubundayız. Çadırdan çıkma çalışmalarının çok daha hızlanması gerektiğini düşünüyorum.

Neden çadır eczane kurulmadı?

Neden çadır eczane kurmadınız dediler. 50 eczane bölgede zaten açık; çadır eczaneyi nereye kuracaksınız? 11 bölge var, hangisine kurmak gerektiğine dair doğru karar vermek zordu. İnsanların, çadır eczaneye gitmesini değil, ilaçların ayaklarına kadar götürülmesini istedik, bunu hedefledik. Zor bir süreçti o yüzden çevredeki arkadaşlar çok yardımcı oldu. O bölgede eczacılık yapan arkadaşlarım da depremzede sonuçta.

Hızlı bir şekilde o bölge boşalıyor. İnsanlar o bölgeyi terk ediyor. O bölge yeniden yapılanacak. Benim 50 küsur arkadaşım, bu süreçte ne yiyecek, ne içecek, bu da bir sorun. Eczanesi 10 gün kapalı kalan, taşımak zorunda kalan, beklemek zorunda kalan arkadaşlara bir miktar yardımda bulunmak istiyoruz.

Valilik birkaç evrak daha istiyor, detayları istiyor, kampanyayla ilgili... Eskisi gibi olsaydık biz ilk gün karar alıp ikinci gün toplardık ama şimdi süreç biraz yavaş ilerliyor. Bu da sorun değil, çözülecektir, aşılacaktır, diye bekliyoruz."

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz