Levent Evrim
Levent Evrim
Kınamak yetmiyor..

Sayfana siyah kurdeleyi koydun, terörü de kınadın..

Kınamak yetmiyor artık kardeşim..

"..Kınama mekanizması dışında gerçekçi bir çözüm bulmak zorunda olduğumuz bilinci ile saldırıyı yapanları kınıyor.." demişsin.

Haklısın kardeşim, kınamak yetmiyor artık..!

Siz lanetleyenler..

Artık lanetleme de yetmiyor..

"...terörü en güçlü bir biçimde  lanetliyoruz..."

Yıllardır hepiniz/hepimiz lanetliyoruz.

Peki başka ne yapıyorsunuz; terörü en güçlü biçimde lanetlemekten başka?

Ya sen kardeşim.. Kuru bir "Terörü lanetliyoruz.." cümlesinden başka, iki satır duygularını paylaşmaya bile gerek duymayan kardeşim.. Görev bildin, iki kelime yazdın, görevin bitti rahat uyudun mu?

Sen kardeşim; "Tüm amacı; sağlık, huzur ve barış içinde korkusuzca yaşamak olan bir toplumuz. Bu uğurda gerek bireysel gerek topyekun, ne gerekiyorsa yapmaya hazır bir toplumuz." demişsin, haklısın kardeşim. Sayısını unuttuğumuz bu "Terörü lanetliyoruz" yazılarını tekrarlamaktan başka şeyler gerekiyor artık..

Lanetlemek yetmiyor kardeşim..

Sen kardeşim; demişsin ki.. "Terörün ülkemizi bölmesine, yaşam tarzımızı değiştirmesine, bizi sindirmesine asla izin vermeyeceğiz." İrade beyanına saygı duyuyorum ve fakat; bu güne kadar ne yaptığını sormuyorum da, bundan sonra ne yapacaksın?

Ya sen kardeşim; baştan savma görünüşü bir yana, Resmi Gazete havasında iki cümle ile lanetini ifade eden kardeşim. Şuraya iki satır bir şey yaz dediler, sen de bu ruhsuz cümleleri mi buldun yasak savarcasına.

Yukarıdaki tırnak içindeki cümleleri, pazar akşamı bazı Eczacı Odalarının web sayfalarından alıntıladım. TEB ile birlikte tamamı iki elin parmaklarını bulmuyordu.

Bir de terörü lanetlemek için pazartesiyi bekleyenler vardı.

Kendi iki satır lafını değil, üst meslek örgütünün yayınladığı hazır bildiriyi bölgesine duyurmak için pazartesi mesainin başlamasını bekleyenler.

Onlara diyecek hiç lafım yok..

Artık lanetlemek yetmiyor kardeşim.

Nasıl bir tehlikenin içinde olduğumuzun farkında değil misiniz hala?

Ülkenin en örgütlü meslek gurubu olmakla öğünen meslek örgütü yöneticileri..! Bu konunun SUT'daki değişiklikler kadar önemi yok mu sizce? Yada atfettiğiniz önem, lanetleme bildirisi yayınlamakla mı sınırlı. Şimdiye kadar gördüğümüz sadece bu oldu..

Bir sivil toplum kuruluşu olarak, mesleki sorunların yanı sıra toplumsal sorunlar karşısında da duyarlı olma sorumluluğumuz var diyordunuz, propaganda konuşmalarınızda. Yaşananlardan daha önemli hangi toplumsal sorunu bekliyorsunuz duyarlılığınızı göstermek için. Yoksa duyarlılık dediğiniz şu rutine bindirdiğiniz "Terörü lanetliyoruz" bildirileri mi?

Rutine bindirilmiş lanetlemek yetmiyor kardeşim..

Hiç yoksa düşünmeye başlayın..

Hep birlikte düşünmeye başlayalım..

Yazarın önceki yazıları