İkinci eczacılık konusunda yapılan araştırmanın önceki gün yayınladığımız sonuçlarından bir tanesi gerçekten çok ilginç. Açıkçası ben de beklemiyordum böyle bir sonuç çıkacağını. Meselenin hiç dillendirilmeyen, çünkü muhtemelen hiç akla gelmeyen bir yanı su yüzüne çıktı.
Anlaşılan o ki; bu uygulamayı tasarlayanların, konunun insani yanını da, göz önünde tutmuş olabileceklerini pek söyleyemeyeceğiz.
Sorulara eczacıların verdikleri cevapların oranları dün yayınlandı. Şimdi sırayla cevapların içine girmeye çalışalım yine rakamlara boğmadan.
"İkinci eczacılık" uygulamasını neden destekliyorsunuz?
Bu soru, desteklediğini söyleyen yüzde 34 oranındaki eczacıya soruldu.
Uygulamanın tasarımcıları uygulamayı savundukları platformlarda, hep eczanelerde hizmet kalitesinin artacağı gerekçesini öne sürdüler, görünür neden olarak. Oysa şimdi eczacıların cevaplarına bakıyoruz, "Hizmet kalitesini arttırır" cevabının oranı yalnızca yüzde 12..
Ağırlıklı gerekçe yüzde 64 ile eczacının iş yükünü azaltacağı yönünde. Bu arada hemen hatırlatalım, her iki cevap farklı anlamlar taşır.
İlginç bir ayrıntı; "Eczacının iş yükünü azaltır" gerekçesi Ege Bölgesinde yüzde 84 ile öne fırlıyor. Acaba neden? Ege insanı rahat insandır, baskı stres sevmez, belki de nedeni sadece bu.
"İkinci eczacılık" konusunu neden desteklemiyorsunuz?
İşte araştırmanın en beklenmedik cevapları bu soruda ortaya çıktı.
Desteklemeyenlerin yüzde 36'sı neden olarak şunu gösterdi; "Eczanemde sadece ben söz sahibi olmak isterim" Yüzde 21'i ise şöyle dedi; "Teknisyenler ihtiyacı karşılıyor"
Seçenek verilmeyen bu soruda, eczacılar görüşlerini kendi kelimeleri ile ifade ettiler. Sonra aynı anlama gelen cevaplar bir başlık altında toplandı.
Derin yorumlara girmeye hiç niyetim yok. "Eczanemde sadece ben söz sahibi olmak isterim" başlığı altında toplanan ham cevaplardan birkaç örnek yazacağım sadece. Bakalım benim hissettiğim "gerilimi" siz de hissedecek misiniz?
"Ben kendi işimin patronuyum"
"Ben kendi işimin patronuyum gelecek eczacının da söz hakkı olması gerekecek ben bunu istemem"
"Ben yoğunluğu kendim idare ederim, ikinci eczacıya gerek yok"
"Eczanemde ikinci bir söz sahibi istemem"
"Yanımda söz sahibi olan bir eczacı daha istemem"
"Ben eczanemi kendim yönetebilirim"
Böyle gidiyor cevaplar; gördüğünüz gibi ikinci eczacı büyük bir grup tarafından egemenlik haklarının ihlal edildiği şeklinde algılanıyor. Bu ilk defa su yüzüne çıkan bir ifadedir. Acaba bu uygulamanın tasarlayıcıları ne düşünüyorlar bu konuda?
Bu arada "Eczanemde sadece ben söz sahibi olmak isterim" diyenlerin oranı tahmin edebileceğiniz gibi erkeklerde daha yüksek.
Ve ortalaması yüzde 36 olan bu oran, Akdeniz Bölgesinde yüzde 48'e çıkıyor. Neden dersiniz?
"Teknisyen ihtiyacı karşılıyor"
Bir diğer cevap kümesi de yüzde 21'lik "Teknisyenler ihtiyacı karşılıyor" cevabı. Bu görüşün açıkça ifade edilmesi, yönetim kademesinin öne sürdüğü, "kalite getirecek" gerekçesini yüzde 21 ağırlığında desteksiz bırakıyor. Bu da beş eczacıdan biri demek.
Bir başka biçimde ifade etmek istenirse şöyle de denemez mi? İkinci eczacılık uygulamasını desteklemeyenlerin yüzde 21'i, ikinci eczacının getireceği kalite artışını gerekli bulmuyorlar. Belki de böyle bir kalite artışına ihtiyaç yok eczanelerin mevcut durumunda, belki de ortada bir kalite sorunu yok.
Hazır sözü açılmışken şu "kalite" kelimesiyle ifade edilmek istenen şeyin ne olduğunu hiç anlamadığımı itiraf etmeliyim. Nedir bir eczaneyi kaliteli yapan ki, ikinci eczacı geldiğinde bu kalite artacak olsun..
Son olarak şu ayrıntıyı da ekleyeyim; yüzde 21'lik "Teknisyen ihtiyacı karşılıyor" kümesi, Karadeniz Bölgesinde yüzde 35'e çıkıyor.