Prof. Ahmet Rasim Küçükusta: "Dinleyen yok ama ben yine de anlatayım.."

prof-ahmet-rasim-kucukusta-dinleyen-yok-ama-ben-yine-de-anlatayim

Prof. Küçükusta ilaç israfını her yönü ile anlattı.. Hem nalına hem mıhına..


28 Eylül 2020 18:53

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kendi web sayfasında, Yeni Şafak' ta yayınlanan "Antibiyotikte büyük tasarruf" başlıklı haberle ilgili olarak görüşlerini açıkladı.

Son 9 yıl içinde antibiyotik kullanımındaki gerilemeyi inceleyen Prof. Küçükusta, ilaç israfının üzerinde durarak, ilaç israfının nedenlerini ve israfın ortadan kalkması için yapılması gerekenleri anlattı.

Prof. Küçükusta'nın yazısı şöyle:

Yeni Şafak' ta "Antibiyotikte büyük tasarruf" başlıklı haberle ilgili olarak görüşlerim şöyle:

BİR: Antibiyotikler, 2011' de reçetelerin %35'inde yer alırken bu oranın 2019' da yüzde 24' e düşmesi doktorların daha az antibiyotik yazdıklarını göstermektedir.

Bu azalmanın ne kadarının "doktorların bilinçlenmesinden" ne kadarının da "hastalardan gelen talebin azalmasından" kaynaklandığının da araştırılması çok faydalı olacaktır.

Evet, antibiyotik yazılmasında "hastalardan gelen talep" de ne yazık ki bir endikasyondur. Aksi takdirde kavga çıkar maazallah!

İKİ: Haberde geçen "bilinçsiz antibiyotik kullanımı" ifadesi moda tabiriyle "sorunludur". Bana göre "bilinçsiz antibiyotik yazılması" demek daha doğru olacaktır. Azalan evet antibiyotik kullanımıdır ama bu, antibiyotikler daha az yazıldığı içindir.

Yazılan antibiyotiklerin doğru kullanılıp kullanılmadığı da çok önemli bir meseledir ve ayrıca araştırılması gerekir.

Antibiyotik kullanımının bilinçli mi bilinçsiz mi olduğu reçete yazıldıktan sonra başlar. Antibiyotiklere karşı direnç gelişiminde bilinçsiz antibiyotik yazılması kadar bilinçsiz antibiyotik kullanımının da tesiri vardır.

ÜÇ: Akılcı antibiyotik kullanımının yaygınlaştırılması ifadesi yerine hiç değilse "akılcı ilaç kullanımının yaygınlaştırılması" demek gerekir. Gereksiz ilaç yazılması sadece antibiyotikler için değil tüm ilaçlar için geçerlidir.

Hiç değilse diyorum zira "akılcı olmayan kullanımı" benim küçük aklım almıyor.

DÖRT: Akılsız antibiyotik kullanımının Sağlık Bakanlığı tarafından önemsenmesi ise akademi dünyası için çok büyük bir ayıptır.  İnsan tabii olarak bu yanlışı önce akademisyenlerin görmesini bekliyor. Çok yazık!

Çok yazık çünkü Sağlık Bakanlığı' nın bu olaya müdahil olmasının sebebi gene bana göre tamamen "ekonomik" sebeplerledir yani antibiyotiklere harcanan paranın her geçen gün katlanarak artmasıdır.

İlaç israfının sebepleri

Sadece bizde değil tüm dünyada "korkunç boyutlarda" bir ilaç israfı var. Dinleyen yok ama ben gene de ilaç israfının sebeplerini ve önlenmesi için yapılması gerekenleri tekrarlayarak vazifemi yapayım.

BİR: Tıp eğitimi yetersizdir. Birçok pratisyen ve uzman doktor gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan diploma alıyor ve bu açığını ilaç yazarak giderdiğini sanıyor.

İKİ: Tıp fakültelerindeki eğitim koruyucu hekimliğe değil tedavi edici hekimliğe önem veriyor. İmtihanlarda koruyucu hekimlikle ilgili sorular yok denecek kadar azdır; düzen “ilaç yazmak” üzerine kuruludur.

ÜÇ: Tıp eğitimi ve öğretim üyeleri, ilaç endüstrisinin hegemonyası altındadır; onlara karşı çıkmak her babayiğidin harcı değildir.

DÖRT: Defansif tıptan kaynaklanan ilaç israfı da çok büyük boyutlardadır. Bazen bilgi ve tecrübe eksikliğinden bazen zaman azlığından hastasına yeteri kadar zamana ayırması mümkün olmayan hekim “Başıma bir iş gelmesin” diyerek çareyi bol ilaç yazmakta buluyor.

BEŞ: Hastalardan gelen ilaç yazdırma baskısı da gözden kaçırılmamalıdır. Birçok hasta elinde ilaç listesi ile hekime giderek “Bana bunları yaz” diyebiliyor ve isteği yerine gelmediğinde de “Sen kim oluyorsun da bunları yazmıyorsun” diyerek olay çıkarabiliyor.

ALTI: İlaç endüstrisinin pazarlama faaliyetleri de ilaç israfının mühim sebeplerindendir. Hedef, her hasta hatta her sağlıklı insan için ömür boyu kullanması gereken ilaçlar olduğunu hekimlerin beynine kazımaktır.

YEDİ: Hastaların değil laboratuar bulgularının tedavi edilmeye çalışılması da ilaç israfına yol açıyor. Bu sayede kesinlikle gerekli olmadığı hâlde milyonlarca insan kolesterol, reflü, astım, osteoporoz ilaçları içiyor.

SEKİZ: Son senelerde iki veya daha fazla kimyasal maddenin bir arada bulunduğu ilaçlar (polypil) da ilaç israfının gözden kaçan sebeplerindendir.

DOKUZ: İlaç ambalajlarında çok fazla ilaç bulunması da ilaç israfında önemlidir. Yutulan ilk hap ciddi bir yan etki yarattığında kutunun tamamı ziyan oluyor.

ON: Çeşitli hastalıklar için verilen sağlık kurulu raporlarının da ilaç israfında çok önemli bir yeri vardır. Aslında bir iki reçete ile düzelmesi mümkün olan pek çok hastalık için “ömür boyu ilaç kullanma dayatması” yapılıyor ve bu hastalar asla doğru dürüst takip edilmiyor.

İlaç israfının ortadan kaldırılabilmesi için yapılması gerekenler

BİR: Tıp eğitimi koruyucu hekimliğe ağırlık verecek ve "gerçek aile hekimi" yetiştirecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.

İKİ: Tıp eğitimi ve tıp uygulamaları, ilaç endüstrisinin hegemonyasından kurtarılmalıdır.

ÜÇ: İlaç şirketlerine dediğini yaptıracak, ekonomik ve politik bakımdan güçlü hükumetler olmalıdır.

DÖRT: Doktorların geçim ve gelecek endişesi olmamalıdır.

BEŞ: Halk gibi doktorlar da ilaç israfına karşı eğitilmeli ve buna karşı çıkmayı bilmelidir.

ALTI: Doktorlar endüstri tarafından "kullanıldıklarını" asla unutmamalıdır.

YEDİ: Daha az doktora giden daha az tahlil ve tetkik yapılan daha az ilaç kullanan vatandaşlar gibi hastalarından daha az tahlil ve tetkik isteyen, daha az ilaç yazan doktorlar da ödüllendirilmelidir.

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz