"Favipiravir etkili olduğu için değil, başka ilaç olmadığı için kullanılıyor.."

favipiravir-etkili-oldugu-icin-degil-baska-ilac-olmadigi-icin-kullaniliyor

Covid-19 tedavisinde kullanılan Favipiravir isimli ilacın etkisi tartışma konusu


10 Ekim 2020 23:54

Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, Türkiye’de korona virüsü tedavisinde kullanılan Favipiravir’in son dönemde hastalarda olumlu etkisinin olmadığını savundu. Tutluoğlu yakın zamanda muadili üretilen ilaç için, “Ya direnç kazandı ya da ilacın ham maddesinde bir sorun olabilir” dedi. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a göre ise Favipiravir ilacının Covid-19’a iyi geldiğine yönelik bilimsel bir kanıt yok.

Dünyada ilk vakanın görüldüğü 11 Mart’tan bu güne kadar başka hastalıkların tedavisi için geliştirilmiş, çeşitli ilaçlar korona virüsü vakalarında etkili olduğu belirtilerek Covid-19 tedavisinde de kullanıldı. Türkiye’de de kullanılan bu ilaçlardan ikisi Favipiravir ve Hidroksiklorokin.

"Favipiravir son dönemde zatürre gelişimini önleyemiyor"

Akademik Solunum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, bilimsel araştırmaların sıtma ilacı olarak bilinen hidroksiklorokin'in Covid-19 tedavisinde işe yaramadığını ortaya koyduğunu, Japonya tarafından grip ilacı olarak üretilen Favipiravir’in de son dönemde hastalarda zatürre gelişimini önleyemediğini savundu.

"Salgının başında klinik gözlemlerimiz olumluydu"

Türkiye’nin Favipiravir’i salgının ilk ortaya çıktığı mart ayında Japonya’dan ithal ettiğini, klinik gözlemlerin o süreçte olumlu seyrettiğini ifade eden Tutluoğlu,

“Favipiravir, Japonya tarafından grip hastalıklarında kullanılmak üzere keşfedilmiş bir ilaç. Çin’de başlayan korona virüsü salgınının son döneminde Covid-19’a iyi geldiği gözlemlendi. Bu doğrultuda Türkiye’de salgının başında bu ilacı Japonya’dan ithal etti.

O dönemde hekim arkadaşlarımız bu ilaçtan faydalandıklarını söylemeye başladılar. Benim de klinik gözlemlerim bu yönde gelişti. Zaten bu ilacın tedavi süresini kısalttığına, yoğun bakıma gidişleri azalttığına dönük bir araştırma da yayımlanmıştı” ifadelerine yer verdi.

"Ağır hasta sayısındaki artış, klinik gözlemlerimize paralel"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank  tarafından Covid-19 salgını başında Japonya’dan ithal edilen Favipiravir isimli ilacın yerli muadilinin üretildiği birkaç ay önce açıklanmıştı. Prof. Dr. Tutluoğlu, Covid-19 hastalarında son zamanda erken dönemde en etkili ilaç olarak kullandıkları Favipiravir’in zatürre gelişmesine engel olamadığını, ağır hasta sayılarındaki artışın klinik gözlemlerine paralel olduğunu açıklayarak, bu duruma neden olabilecek olasılıkları şu şekilde açıkladı:

“Son dönemde gerek meslektaşlarımdan aldığım geri bildirimler gerekse bu ilacı kullandığım hastalarımın klinik seyrinden ilacın zatürreyi engelleyemediğini gözlemledik.

Salgının ilk dönemlerinde bu ilacı kullandığımız hastalarda çok çabuk düzelme elde edebiliyorduk. Ama şu an bir fayda sağlayamıyoruz. Kendi hastalarımda da bir sonuç elde edemiyorum. Bu konuda iki ihtimal var: Ya uzun süredir ve yaygın kullandığımız için bir direnç gelişmesi söz konusu ya da ilacın ham maddesinde bir sorun olabilir.”

"Sağlık Bakanlığı verileri bilim insanlarına açmalı"

“Sağlık Bakanlığı, her iki durumda da ellerindeki verileri bilim insanlarına açmalı. Şu an Türkiye’de kullanılan iki ilaç var: Favipiravir ve Hidroksiklorokin.

Hidroksiklorokin’in etkisiz olduğuna ilişkin son zamanda çok sayıda çalışma yayımlandı. Bizim klinik gözlemimizde buna paralellik gösteriyor. Bir seçenek olarak gördüğümüz Favipiravir’le ilgili de kafamızda soru işareti olduğunda elimiz kolumuz bağlı kalıyor. Bu gözlemsel deneyimlerimizi bilimsel bir yaklaşımla getirebiliriz.

Son dönemdeki ağır hasta sayılarındaki artış gözlemlerimizi rakamlar ile doğruluyor. Pandemi döneminde acil durum söz konusu olduğu için hiçbir ilaç kontrolden geçmeden uygulanabiliyor. Bu konunun araştırılması gerektiğini düşünüyorum.”

"Remdesivir karaborsaya düştü: 5 günlük maliyeti 50 bin TL civarında"

Öte yandan Amerika’da üretilen Remdesivir isimli ilaç da korona virüsü tedavisinde kullanılan pahalı bir ilaç. Tutluoğlu, yurtdışında semptom gösteren hastalarda kullanılan ilacın Türkiye’ye de getirilmesi gerektiği görüşünde. Hastalık sürecini kısaltan, yoğun bakımlara gidişleri azaltan ilaca ilişkin;

“Denize düşen yılana sarılır misali durumu iyiye gitmeyen Covid hastalarına karaborsa Remdesivir başlanmak zorunda kalınıyor. Zaten kendisi de pahalı olan bu ilaç karaborsadan 5 günlük tedavi maliyeti 30-50 bin TL arası değişen fiyatlarla zorlanarak temin edilebiliyor. Sağlık Bakanlığı bir ara 400 adet Remdesivir getirmişti. Herhalde birilerine kullanıldı. En son Trump’a da kullanılan ve bazı hastalarda çok iyi sonuç aldığımız bu ilaç en azından belli bir kurul onayıyla kullanılmak üzere Bakanlık tarafından getirtilmelidir” dedi.

Mehmet Ceyhan: "Favipiravir ilacının iyi geldiğine dönük bilimsel bir kanıt yok"

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a göre ise Favipiravir ilacının Covid-19’a iyi geldiğine yönelik bilimsel bir kanıt yok.

Söz konusu ilacın yapılan çalışmalarda klinik durumu değiştirdiğine yönelik bir kanıt bulunamadığını belirten Ceyhan,

“Ham maddesine ilişkin bir sorun yok. Ama klinik seyri değiştirdiğine ilişkin yapılan çalışmalarda bir şey bulunamadı. Başka bir tedavi olmadığı için birçok yer kullanılıyor. Kontroller yapılırken ilaç verilen hastalar ile verilemeyen hastalar arasında hiçbir fark görülmüyor. Bu ilaçlar hiçbir yerde etkili olduğu için değil, daha etkili bir ilaç henüz bulunamadığı için veriliyor. Favipiravir çok eskiden bilinen bir grip ilacı, Hidroksiklorokin çok eskiden bilinen bir sıtma ilacı” dedi.

Prof. Ersin Yarış: "Yeni ruhsat alan ilaçların kalite kontrolü nasıl yapıldı, tartışmalı"

Tıbbi Farmakoloji Uzmanı Prof. Dr. Ersin Yarış ise, Favipiravir ilacına ilişkin ‘işe yaramıyor’, ‘ham maddesinde sorun var’ iddiaların genellenmemesi gerektiği görüşünde. Türkiye’de gelen ilk ilaçların Japonya ürünü olduğunun altını çizen Yarış, şöyle konuştu:

“İlacın önceleri işe yarayıp son dönemde yaramadığını düşünmek de kişisel bir gözlem de olabilir. Çok genelleme yapmak tartışmalı bir nokta. Türkiye’ye gelen ilk ilaçlar Japon ürünüydü. Yaklaşık 3 aydır Türkiye’de üretilmeye başlandı. Ama bunların kalite kontrolünün yapılmış olması gerektiğini düşünüyorum. Bu ilaçlar daha çok yeni ruhsat aldı. Kalite kontrolünün nasıl yapıldığı tartışılmalı.”

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz