Eczacıdan Koronaya karşı göz ardı edilemeyecek bir öneri..

eczacidan-koronaya-karsi-goz-ardi-edilemeyecek-bir-oneri

Eski Başbakanlık Müsteşarı, Eczacı, Dr. Füsun Koroğlu Çorapçıoğlu'nun önerisi


22 Eylül 2020 14:42

Korkusuz Gazetesi yazarı Can Ataklı, bugün köşesinde ilginç bir konuya yer verdi. Ataklı, Başbakanlık Eski Müsteşarlarında Dr. Füsun Koroğlu Çorapçıoğlu'nun Koronavirüse karşı mücadelede gündeme getirdiği bir önerisini anlattı.

Dr. Çorapçıoğlu, 1975'te Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden, 1979'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünden mezun. Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığına getirilen ilk kadın. (Vikipedi)

Koronavirüs ile mücadelede "Eter" i ön plana çıkaran ve bu önerisinin bilimsel temelini açıklayan Dr. Çorapçıoğlu, önerisini geçtiğimiz nisan ayında Bilim Kurulu'na da ulaştırmış. Henüz herhangi bir cevap alamamış.

Korkusuz yazarı Ataklı'nın bu ilginç öneriyi ayrıntıları ile anlattığı bugünkü köşe yazısının ilgili bölümü şöyle;

Koronaya karşı eter önerisi

Bu yazımın bilimsel anlamda elbette bir değeri yok.

Ancak bu konuda bilimsel çalışmalar yapanlardan aldığım bilgileri aktarıyorum.

Dr. Füsun Koroğlu Çorapçıoğlu, Başbakanlık eski müsteşarlarından.

İki üniversite mezunu.

Biri Eczacılık fakültesi.

Koranaya karşı “eterin etkili olacağını” öne süren bir bilimsel projeyi, Bilim Kurulu’na vermiş.

Taaa geçtiğimiz nisan ayında üstelik.

Bu yılın başında Kıbrıs’a giden Çorapçıoğlu dönüşünde çok ciddi nefes alma sorunu yaşamış hastanede 4 gün müşahede altında tutulmuş.

Dedi ki “Korona olduğumu sonra öğrendim. Buradan çıkan şu; korona Türkiye’de ocak ayında da vardı ama henüz teşhis konamıyordu.”

Çorapçıoğlu “Korona farklı tiplerde, genetik materyal olarak  RNA taşıyan ve en dış çeperinde lipit zarf kaplı bir virüstür. Bu virüsün ağırlığı 0.85 attogram (gramın trilyonda birinin milyonda biri) ve bir kişiyi hasta eden 70 milyar virüsün toplam ağırlığı 0,0000005 gram, dünyada 7 milyonu aşkın hastadan hareketle de tüm dünyayı tehdit eden bu yaratığın toplam ağırlığı ancak 3.5 gram olarak tahmin edilmektedir” diyerek başladı anlatmaya.

Bu virüsle baş etme yöntemlerinden birinin eter kullanmak olduğunu düşünmüş.

Covid-19’un çevresi yağla kaplı, eter de bu tür virüslerdeki yağı yok etme özelliğine sahip.

Çorapçıoğlu’nun dediğine göre “Lipitler, eter, alkol ve aseton gibi organik çözücülerde çözünür ve eter de yağlar için mükemmel bir çözücüdür. Gerek elde gerekse bedendeki virüsün alkol ve sabunla yıkanarak yok edilmesi,  her ikisinin de yağ çözücü özelliği nedeni ile virüsü parçalayarak etkisiz hale getirmesinden kaynaklanmaktadır.”

Öneriye göre “İnhalasyon yolu ile yeni enfekte olmuş bir hastaya, maksimum 3 damla eter koklattığımızda kesinlikle aldığı virüsdeki yağ tabakası  parçalanacak  tıpkı alkolle el temizliği gibi eterle de akciğerler dezenfekte olacak.”

Peki bu yöntemle hastalık gerçekten önlenebiliyor mu?

Doktor Füsun Çorapçıoğlu “En azından kendimde başarılı oldu. Ayrıca başka arkadaşlarım klinik deneyleri de yaptılar elbette” dedikten sonra şunları anlattı:

“Eczacılık üzerine çalışan, yani konuyu bilen biri olarak bu önerimi sunduğumda Bilim Kurulu normal zaman prosedürü uyguladı. Yani ortada bir mücbir sebep yokken bulunmuş bir yöntemin uygulanması konusunda ne yapılıyorsa onu yapmak istiyorlar. Konu Bilim Etik Kurulu’na havale ediliyor. Oysa buna öncelik verebilir, Bilim Etik Kurulu en azından daha hızlı çalışarak eter kullanımına karar verebilir.”

Çorapçıoğlu “Elbette tıbbı bir yöntemin yaygın kullanımından önce tüm araştırmalar yapılacaktır, ancak eter 150 yılı aşkın süredir kullanılan, en etkili ve anestezik amaçlı ilk uçucu gazlardandır. Bunun yanında en prestijli tıp dergilerinden Lancet’de yayımlanan makalede geleneksel tedaviye cevap vermeyen ağır astım hastalarının mekanik ventilasyon sırasında halotan ile birlikte verilen dietil eterden belirgin derecede fayda gördükleri  bilinmektedir. Eterin virüsü parçalama özelliği de dikkate alındığında Covid- 19 durumunda çarpan etkinin çok daha fazla olacağı açıktır” dedikten sonra şunu anlattı:

“Açıkçası eter uygulamanın tıbbi açıdan çok büyük bir sakıncası yoktur. Beklenmedik ters bir yan etki yaratmayacağı da açıktır. Bilim Kurulu, mücbir sebep koşulları altında bu yöntemi inceleyebilirdi. Ancak ne yazık ki nisan ayından bu yana hiç cevap vermediler bile.”

Elbette tıbbi konuda ahkam kesecek halim yok.

Füsun hanıma “Eter satışı serbest mi?” diye sordum önce.

Serbest değilmiş. Demek ki bu yazıyı okuyup da kendi başına eter koklamaya kalkan olmayacaktır.

Bu nedenle bu öneriyi gönlüm rahat yazabildim.

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz