Egemen Büyükkaragöz
Av. Egemen Büyükkaragöz
İki yıldan beş yıla kadar..

Ülkemizde tedaviyi ancak tıp doktorları ve sağlık mensupları yapabilir.. Hatta bırakın tedaviyi, sağlıkla ilgili bilgilendirme dahi ancak sağlık mensuplarınca yapılabilir. İlacın reklamını ise doktor dahi yapamaz.

Yani ülkemizde öyle her canı isteyen "doktorculuk" yapamaz.

Peki  bazı tütün eksperlerinin, kimya mühendislerinin  bir ayrıcalığı var da mı, hergün televizyonda doktorculuk oynuyorlar?

Hasta tedavi etmek bir yana, bilgilendirme dahi yapamazlar

1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair kanun kimlerin hasta tedavi edebileceğini ve aksine davranan kişilere uygulanacak olan yaptırımları açık seçik belirtmiştir.

Bu kanunun 1. maddesine gore ‘’hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır, diploması olmadığı halde hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınan şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.’’

Özel Sağlık kuruluşlarının bilgilendirme ve tanıtım faaliyetleri konulu genelgesine göre : ‘’Sağlıkla ilgili bilgilendirmeler, sadece konusunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip hukuken yetkili Sağlık Meslek Mensupları tarafından yapılabilir’’

Yani yasal mevzuata göre isminin önündeki ‘’Prof. Dr.‘’ ünvanından yararlanarak kendisine tıp doktoru  izlenimi veren, televizyon kanallarında neredeyse hergün  boy gösteren; sağlıkla, ilaçla uzaktan yakından hiçbir ilgi ve alakası olmayan kişiler, hasta tedavi edemeyecekleri gibi sağlıkla ilgili bilgilendirme dahi  yapamazlar.

Hekimin dahi yetkisi yok!

Hiç kimsenin doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmamış ve rutin tedavi yöntemi haline gelmemiş herhangi bir metodu, hastalar üzerinde uygulama yetkisi bulunmamaktadır.

Yine 1219 Sayılı kanunun sonradan 2011 yılında eklenen Ek 13. Maddesine göre: ‘’İnsan sağlığına yönelik geleneksel/tamamlayıcı tedavi yöntemleri, hekimlerce veya hekimlerin yönendirmesiyle ilgili sağlık meslek mensubu tarafından uygulanabilir.’’

Hekimin dahi yetkisi dahilinde olmayan, doğruluğu bilimsel olarak kanıtlanmamış bir metodu , TV de hergün gördüğümüz , tıp doktoru olmayan şarlatanlar hiç uygulayamazlar.

Kanun geleneksel tedavi yöntemlerini, yani sülük tedavisini dahi hekimlere, sağlık mensuplarına emanet etmiş.

Evet teoride böyle, ancak pratikte  bu emanet kimyagerlerde, tütüncülerde görünüyor. Bunların canlı yayında  bir hasta ameliyat etmedikleri kaldı.

Yaptırımlar Uygulanmalıdır

İnsanlar tarih boyunca büyücü, şifacı, üfürükçüler tarafından sömürüldü. Bu sebeple teşhis ve tedavinin sadece hekimler tarafından yapılacağı güncel mevzuat ile kesin hükme bağlandı.

Bu şarlatanlar,  hukuku sağından solundan dolanarak hatta bazen hiç dolanmadan doktorculuk oynuyor, ilaçlarını!  pazarlıyor, ceplerini doldurmaya devam ediyorlar.

Sağlık Bakanlığı televizyonda yayınlanan kamu spotları ile yanlış ilaç kullanımı gibi konularda halkı aydınlatmakta. Ancak bu tek başına yetmiyor. Bu iş artık çığırından çıktı. Bir kanalda kimya mühendisi çıkmış ilaç tarifi veriyor, diğer kanalda tütün eksperi çıkmış ilaç pazarlıyor.

Bu kişilerin hukuka aykırı fiillerine bir an önce son verilmeli, gerek savcılık makamları gerekse ilgili kurumlar hukuki işlem yaparak halkın sağlığı ile oynanılmasının önüne geçmelidir.

Ha bir de Huysuz Virjin’ e yaptırım uygulayan RTÜK’ten bu konuda da acil bir yaptırım uygulamasını temenni ediyorum.