Levent Evrim
Levent Evrim
Abbas Güçlü haklı mı?

Milliyet gazetesi yazarı Abbas Güçlü bir yazı yazdı. "Viagra profesörü arayan üniversiteler."  Dijital basın, en doğru tabirle yazının üstüne atladı. Haber güzel, e böyle başlık da her zaman denk gelmez. Habercilik yapıyorum deyip de alıntı yapmayan yok gibi.  Önce konuyu bir toparlayalım.

Kod adı SÜ ve MKÜ olan iki üniversiteye üroloji doçenti gerekmiş. Üniversiteler yasa gereği resmi gazeteye ilan vermişler. İlanın yanına da sildenafil sitrat yani Viagra  konusunda "tecrübesi" ve "çalışması" olan diye bir not düşmüşler. Abbas Güçlü'nün tanımı ile "Hem tıp doktoru hem de hukukçu olan" Erkin Göçmen, bu konuyu incelemiş ve üniversitelerin kadrolarına, kendi istedikleri kişileri almak için bu notları özel olarak koydukları sonucuna varmış. Yani kadroya yeni eleman alınacak ama sen çoktan kimi alacağına karar vermişsin. Öyle bir özellik koyuyorsun ki eleman ilanına, o özellik sadece senin istediğin kişide var ve işe de o giriyor. Bir tür adrese teslim ihale gibi.. Gökmen, "Bilimsel gerekliliğe boş veriyorlar, kendi adamlarını işe almak için kılıf bulmuşlar" demeye getirmiyor, açıkça böyle diyor. Çok çekici bir de  tanım bulmuş. "Viagra Profesörü". Birden aklımıza Babıali'deki ustalarımızın bir lafı geldi. "Yazının şehveti" derlerdi.. Hani kaptırırsın gider manasına.. Gökmen, sonunda da diyor ki "..örneğin neden mesane kanseri konusunda deneyimli olan birini değil de Viagracı bir doçent tercih ettiklerinin gerekçesini göstermelerini bekliyoruz...” Abbas Güçlü de Erkin Göçmen'in yazısını aynen koymuş sütununa. Yazı onun sütununda dolayısıyla da muhatabımız Abbas Güçlü olmalı..

Şimdi neresinden tutsak ki:

Önce neden SÜ ve MKÜ gibi kod adı kullanıldığını anlamadık. Olay doğru ise üniversitenin adı neden saklanıyor acaba. Söz konusu üniversitelerden SÜ kod adlı olanı Sakarya Üniversitesi. Ancak haberi bir an önce verme telaşında olan bazı haber siteleri bunu Selçuk Üniversitesi diye yorumladılar. Oysa Selçuk Üniversitesi'nin konuyla hiç alakası yok.

Gelelim ilana. Kimse resmi gazeteyi kaynak olarak kullanma zahmetine girmedi. Biz madem habercilik yapıyoruz işin kaynağına bir bakıverelim dedik ve daldık resmi gazete arşivine. Evet, Sakarya Üniversitesi 20.5.2013 tarihinde resmi gazeteye bir ilan vermiş.  Diyor ki bir tane beşinci dereceden yardımcı doçente ihtiyacımız var, lütfen "Erektil Disfonksiyon ve Sildenafil konusunda tecrübeli" olsun. Resmi Gazete sayısı 28652, isteyen girip baksın. Dikkat buyurun ilan "tecrübeli olsun" diyor, Abbas Güçlü'nün yayınladığı yazıda iddia edildiği gibi "çalışması olan" demiyor. İkisi farklı tanımlar olabilir. Laf trapezi konusuna hiç girmeyelim ve devam edelim.

Ne aranıyor; Üroloji Doçenti; hangi konuda tecrübeli olsun deniyor; erektil disfonksiyon; başka hangi konuda tecrübeli olsun deniyor; Sildenafil.. Bunda tuhaf olan nedir? Kimsenin avukatlığına soyunmak niyetinde değiliz ama sanki burada aslında aydınlığa çıkmamış, gölgede duran başka bir konu varmış gibi duruyor.

Şunun adını koyalım. Erektil disfonksiyon denilen şeyin Türkçesi sertleşme bozukluğu. Tedavisine de ürolog bakar. Çağdaş ilaç tedavisinin önemli bir ayağı nedir? PDE5 inhibitörü; en bilinenleri Sildenafil, Tadalafil, Vardenafil. Son yıllarda bir de Udenafil çıktı..   Bir üniversitenin kadrosuna katmak istediği bir üroloji doçentinin, sertleşme bozukluğu ve bunun ilaç tedavisi konusunda tecrübeli olmasını istemesinin neresi tuhaf geldi? İlaç tedavisini Sildenafil yerine nişasta ile yapmasını mı bekliyor olabilir misiniz? 

Viagra Profesörü benzetmesini düşününce, şeytanın işi yok, aklımıza Viagrayı üreten firmanın kendi ilacının ham maddesi konusunda uzman bir öğretim üyesini kadroya aldırma çabaları iması geliyor ki; bu fikri hemen kovuyoruz aklımızdan. Daha neler..

Şimdi, "Neden mesane kanseri konusunda deneyimli olan birini değil.." diye başlarsanız cümleye, o zaman da şu gelir akla. Acaba hangisi daha yaygın, mesane kanseri mi, sertleşme bozukluğu mu?.. Talebi ihtiyaç belirler diye bir laf duymuştuk bir vakitler! Ve üniversitenin kadrosunda mesane kanseri konusunda tecrübeli başka hocaların olup olmadığını nereden biliyorsunuz?

Ben biraz yardım edeyim haddi olmayarak.. İşte birkaç ilan örneği:

Bakın, Gazi Üniversitesi de Üroloji Profesörü arıyormuş. Bir de notu var. "Erektil disfonksiyon ve prematür ejekülasyon tanı ve tedavisinde deneyimli olacak." (RG no: 28564) Aynı üniversite aynı ilanla bir başka üroloji profesörü arıyor ve diyor ki "Çocuk ürolojisi yan dal uzmanı olsun". Ama olmadı.ki, bunlar da mesane kanseri konusunda uzman aramıyorlar!

Selçuk Üniversitesi üroloji yardımcı doçenti arıyor: Mikroperkutan nefrolitotomi konusunda çalışması olacak (RG no: 28778)

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Üroloji yardımcı doçenti arıyor: Varikosel cerrahisinin antisperm antikorları üzerine etkisi konusunda çalışması olacak. (RG no: 28695)

Erzincan Üniversitesi Peyroni Hastalığı (Penis kireçlenmesi) ve protez penis konusunda çalışmış üroloji profesörü arıyor (RG no:28675)

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi pediatrik üroloji (Çocuk ürolojisi) konusunda deneyimli üroloji doçenti arıyor. (RG no: 28585)

Görüyoruz ki herkes belli bir konuda deneyimli öğretim üyesi arıyor. Hiç birisi de tuhaf görünmüyor. Ya da dediğiniz gibi alınacak adam belli, buraya tarifini koymuşlar. Öyle mi?

Böyle bilmecelere ilgi duyuyorsanız alın size Bilecik, Şeyh Edebali Üniversitesinin 28904 tarihli Resmi gazetedeki ilanını tavsiye ederim. Üniversitenin Sağlık Yüksek Okulunun kadrosuna bir profesör ihtiyacı hasıl olmuş. Üniversite ilan vermiş. Çocuk Gelişimi Ana Bilim Dalına "Üroloji" profesörü aranıyor. İlk bakışta ne alakası var duygusuna kapılıyor insan. Bir düşünün bakalım alakayı görebilecek misiniz, buzağı aramaya devam mı edeceksiniz?

Son olarak şu ekleyelim sildenafil konusunda tecrübeli ve çalışması olan üniversite olarak kod adı verilen MKÜ, dijital Basında Mustafa Kemal Üniversitesi olarak yazıldı. Oysa Resmi Gazetede bu konuda Sakarya Üniversitesi dışında hiç bir üniversite ile ilgili hiç bir ilan yok. 2008'den bu yana yok. Bir tek ilan bile.. Nereden çıktı bu MKÜ? Acaba kendini konu ile ilgili sayan herhangi birisi, ilanın Resmi Gazete numarasını lütfedebilir mi? Ama önce böyle bir ilan olması lazım..   

Yazarın önceki yazıları