TEB Başkanı Çolak sordu; "Bu firma nasıl seçildi..?"

teb-baskani-colak-sordu-bu-firma-nasil-secildi

8. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısından sonra bir basın açıklaması yapıldı.


03 Eylül 2019 16:35

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu Üyeleri ve Bölge Eczacı Odalarının Başkanları ve Yöneticilerinin katılımı ile gerçekleştirilen 8. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısından sonra kan ürünlerinin ayakta tedavide hastanelerden verilmesi girişimi hakkında bir basın açıklaması yapıldı.

Toplantıda TEB Başkanı Çolak, kandan üretilen ve fahiş fiyatlara satılan ilaçların işlenmesini ihale ile alan şirketin sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi ve şeffaflıktan uzak bir süreç sonunda belirlenen şirketin nasıl seçildiğinin açıklanmasını istedi.

"Firma gereken adımları atmıyor"

TEB Başkanı Erdoğan Çolak, Türkiye’de pahalı bir pazara sahip olan kan ürünleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kızılay tarafından toplanan insan kanından ilaç üretme işinin Sağlık Bakanlığı tarafından bir şirkete verildiğini belirten Çolak, ancak bu şirketin görevini yerine getirmediğini bildirdi.

İhaleyi alan şirketin ismini açıklamayan Çolak, şunları söyledi:

“İlaçta yerelleşme doğrultusunda dört farklı gruptaki kan ürünlerinin işlenmesi, Sağlık Bakanlığı tarafından bir firmaya verildi.

İhaleye göre, Kızılay’ın Türkiye’de topladığı kan plazmaları işlenecek ve kan ürünleri artık Türkiye’de üretilecekti. Ancak firma ihale şartlarına uymayarak ülke ekonomisi, kamu yararı ve halk sağlığını ilgilendiren yerli ilaç üretimi ile ilgili atması gereken adımları atmıyor.

Bu ürünler Çin ve Almanya hattında birtakım yabancı şirketler tarafından üretiliyor. Yasaya aykırı bir şekilde, adeta alım garantisi varmışcasına eczaneleri de devreden çıkartıp tekelleşme yoluna gidiliyor.”

"Bu firma nasıl seçildi?"

Şeffaflıktan uzak bir sürecin yürütüldüğünü kaydeden Çolak;

“Bu firmaya neler vaat edildi? Kızılay kendi görevini yerine getirerek kan topladı mı? Üretilen plazmalar yerli plazma mı? Değilse hangi ülkeden temin edildi? Firma en başta yapması gerektiği gibi üretim merkezini açtı mı?” diye sordu.

Bu firmanın hangi kriterler doğrultusunda seçildiğinin kamuoyuna açıklanması gerektiğini dile getiren Çolak;

“Sağlığa ayrılan bütçe yetersiz. Akılcı ilaç kullanımında gerideyiz. Pek çok ilaç piyasada yok. Bazı ilaçların geri ödeme listesinden çıkarılması gündemde. Kendi ilacımızı üretemiyoruz. Tüm bunlar olurken sessiz kalmamız, olanı biteni köşeden sessizce izlememiz beklenemez” dedi.

TEB'in basın açıklaması şöyle:

Değerli basın mensupları,

Hepiniz hoş geldiniz

Sizlerle çok kısa bir süre önce Rekabet Kurumu ile ilgili bir araya gelmiştik. Bu kısa süre içerisinde yine mesleğimizi ve dolayısıyla toplum sağlığını, en hafif deyimiyle tehdit eden durumlar ile karşılaştık.

Sağlık alanı hassasiyet gerektiren bir alan. Bu hassasiyeti görmezden gelenlere, sağlık alanı ile ilgili akla ve toplum vicdanına sığmayan kararları hayata geçirmeye çalışanlara karşı Türk Eczacıları Birliği’nin söyleyecek sözü, eyleme geçecek gücü hep oldu. Bu geleneğimizi devam ettireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Değerli basın mensupları,

Bugün sizlerle bir araya gelmemizin nedeni, kan ürünleri. Kan ürünleri; insan kanından üretilen, lazım olduğunda kan kadar gerekli olan, fiyatları yurt dışında çok düşükken Türkiye’de bir hayli yüksek olan ilaçlar. Ve bu ilaçların ayaktan tedavi gören hastalara ulaştırılması, SGK – TEB arasında imzalanan protokol gereği; eczacı odalarımızın marifetiyle, TEB gözetimi ve SGK denetiminde işleyen, eşitsizliği ve adaletsizliği önleyen Sıralı Dağıtım Listesi’ne tabi.

2014 yılında, Türk Eczacıları Birliği’nin de tüm gücüyle desteklediği “ilaçta yerelleşme” hedefi ortaya konmuş,bu kapsam içinde bir ihale açılıp yerelleşme hedefidoğrultusunda dört farklı gruptaki kan ürünleri, Sağlık Bakanlığı tarafından bir firmaya vermişti. İhale esaslarına göre işlemesi planlanan senaryo da şöyleydi: Kızılay’ın Türkiye’de topladığı kan plazmaları işlenecek ve kan ürünleri artık Türkiye’de üretilecek.

Ancak gelinen noktada söz konusu firma yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Yani ihale şartlarına uymayarak ülke ekonomisi, kamu yararı ve halk sağlığını ilgilendiren son derece önemli olan yerli ilaç üretimi ile ilgili atması gereken adımları atmıyor. Bu ürünler Çin –Almanya hattında birtakım yabancı şirketler tarafından üretiliyor, yasaya aykırı bir şekilde, adeta alım garantisi varmışçasına eczaneleri de devreden çıkartıp tekelleşme yoluna gidiliyor.

Evet değerli arkadaşlar,

Gördüğünüz üzere ortada şeffaflıktan uzak, amacının ne olduğu bilinmeyen bir durum söz konusu. Ve bu karanlık elbette pek çok soru işaretini beraberinde getiriyor. Sizler aracılığı ile kamu vicdanını, halk sağlığını her zaman birincil olarak gözeten ve yerli ilaç sanayisinin gelişmesine yürekten inanıp katkı veren Türk Eczacıları Birliği olarak ivedilikle cevap beklediğimiz soruları ilgililere yöneltmek istiyoruz:

Öncelikle bu firmaya neler vaat edildi ve sözleşme kaç yıllığına yapıldı?

Bunun karşılığında firma neler vaat etti?

Kızılay kendi görevini yerine getirdi mi? Kan topladı mı, yurtdışına gönderdi mi? Yoksa Kızılay sürecin dışında mı bırakıldı?

İhale aşamasında öne sürülen yerlileşme koşulu gerçekleştirildi mi? Gerçekleştiyse hangi ölçüde gerçekleşti?

Üretilen plazmalar yerli plazma mı? Değilse hangi ülkeden temin edildi?

Söz konusu firma en başta yapması gerektiği gibi üretim merkezini açtı mı ya da bununla ilgili herhangi bir girişimde bulundu mu?

Üretim merkezini açmadıysa; yerli bir firmanın hâlihazırda ürettiği kan ürünlerinin ruhsatını kendi üzerine alarak SGK aracılığı ile hastanelere dağıtımını gerçekleştirdi mi?

Ve elbette bahsi geçen firma hangisi, bu firma hangi parametreler doğrultusunda seçildi?

Söz konusu firmaya alım güvencesi verildi mi? Verildiyse bu güvence kaç yıllığına verildi?

Alım güvencesinin tek bir firmaya verilmesi ile ilaç alanında bir tekel yaratılmış olunmayacak mı?

Eğer bir tekel yaratılırsa bunun adı kamunun özel sektöre kaynak aktarması değil midir?

Tek firmaya kaynak sağlanması ve alanda tek başına olmasına izin verilmesine karşı, bizi Rekabet Kurumu’na şikâyet edenlerin diyeceği bir söz var mı?

Ayaktan tedavide kullanılan kan ürünleri;SGK-TEB-Eczacı Odaları iş birliğinde son derece güvenli çalışan bir sistemle hastalara zaten ulaştırılıyorken neden birinci basamak sağlık merkezi olan eczaneler bu sistemin dışına çıkarılmak isteniyor?

Eczaneleri saf dışı bırakma noktasında kan ürünleri sadece bir başlangıç mı, başka hangi ilaç gruplarının hastaya ulaştırılmasında eczanelerin saf dışı bırakılması planlanıyor?

Değerli basın mensupları,

Pek çoğunun cevabını bildiğimiz ya da tahmin ettiğimiz bu sorular, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Sağlık alanı, karanlıkta bırakılmaya müsait bir alan değil. Ve her geçen gün sorularımıza olduğu kadar sorunlarımıza da yenileri ekleniyor. Önümüze engeller konuluyor. 

Sağlığa ayrılan bütçe yetersiz. Akılcı ilaç kullanımında gerideyiz. Pek çok ilaç piyasada yok. Bazı ilaçların geri ödeme listesinden çıkarılması gündemde. Kendi ilacımızı üretemiyoruz. Hammaddede dışa bağlıyız. Ekonomik zorluklar gittikçe belirginleşiyor. İlaçta kur farkından kaynaklanan sıkıntılar bitmek bilmiyor.Kamu kurum ıskontoları artırılıyor. Sağlık harcamalarında vatandaşın cebinden daha yüksek meblağ çıkıyor.

Tüm bunlar olurken sessiz kalmamız, olanı biteni köşeden sessizce izlememiz beklenemez. Biz bu gidişe artık dur demek istiyoruz. Sağlık alanının ayaklar altına alınmasına tepki gösteriyoruz. Şeffaflık istiyoruz. Sorularımıza cevap istiyoruz. Böyle sorular sormak zorunda kalmayalım istiyoruz. Vatandaşlarımızın sağlığıyla oyuncak gibi oynanmasın istiyoruz. Devletin kaynakları kontrolsüzce kullanılmasın istiyoruz. Kamu bütçesinin halk düşünülerek kullanılmasını istiyoruz. Tekelleşme değil yerelleşme istiyoruz.

Değerli basın mensupları,

Türk Eczacıları Birliği olarak konunun takipçisi olacağımızı sizlerin aracılığı ile kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Sizlerin de bu konunun takipçisi olacağına olan inancımla hepinize katılımlarınız için teşekkür ediyorum.


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz