Sağlık Bakanlığı Prof.Yılmaz'a cevap verdi..  Acı gerçek..!

saglik-bakanligi-prof-yilmaza-cevap-verdi-nbsp-aci-gercek

Sağlık Bakanlığı "Diyabet tedavisinde bir sahtecilik örneği" haberine cevap verdi.


26 Mayıs 2018 14:29

Bir hafta önce "Diyabet ilacında büyük tezgah" başlığı ile sayfamıza taşıdığımız, Habertürk Gazetesi yazarı Prof. Dr. Temel Yılmaz'ın  "Diyabet Tedavisinde Bir Sahtecilik Örneği ve 3 Bakanlığa Soru” başlıklı yazısına Sağlık Bakanlığından cevap geldi.

Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Sayın Selami Güder’den gelen mektupta, önce doğrudan habere konu olan site hakkında bilgi verilerek;

"İşlem yapıldı.."

"..yazıda işaret edilen ürünle aynı formda ve aynı sağlık beyanıyla internetten satışı yapılan bir başka benzer ürün hakkında ve bu ürünle ilgili kurumumuzca işlem yapılmış; yaklaşık 10 internet sitesine erişim engellenmiştir. Söz konusu internet siteleri kapatılacak, internet sitesi sahipleri hakkında adli ve idari işlemler başlatılacaktır.” denildi.

Bu aşağı yukarı beklenen bir cevaptı. Ancak devamında verilen bilgiler hayli ilginçti. Şöyle deniyordu;

“Kurumumuzca 2017 yılında sağlık beyanıyla satış ve tanıtım yapan 3 bin 552 internet sitesine erişim tamamen engellenmiştir.

3 bin 372 internet sitesi ise reklamların aldatıcı ve yanıltıcı olması nedeniyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bildirilmiştir. Ayrıca konu hakkında çeşitli internet sitelerine, kişi ve firmalara toplam 1.220.000 TL idari para cezası uygulanmış, cumhuriyet başsavcılıklarına toplam 98 adet suç duyurusunda bulunulmuştur.”

Neden sayı bu kadar yüksek?

Acı gerçek şu ki, sağlık beyanı ile satış veya tanıtım yapan kuruluşlar bu kadar yaygın, kapsamlı ve organize.

Kaba bir hesapla Türkiye'deki eczanelerin yüzde 13 kadar da internet üzerinden sağlık beyanı yapan site varmış diyebiliriz. Bunlar erişimi engellenenler. An itibariyle ne kadarı bu işi sürdürüyor onu bilemiyoruz. Acaba bu sayı neden bu kadar yüksek?

Prof. Yılmaz yazısında şöyle diyor;

"Sağlık Bakanlığı’nın aldığı önlemlere rağmen bu sitelerin sayılarının sürekli artmasının bir tek mantıklı izahı olabilir: Alınan önlemler etkili ve caydırıcı değil. Bu mektubu aldıktan sonra kısa bir araştırmayla bu sitelerin şekil değiştirerek halen faaliyette olduğunu görmek mümkün."

Bedavadan biraz pahalı

Şöyle bir hesap yapabiliriz. Bakanlığın verdiği bilgilere göre 2017 yılı içinde söz konusu nedenlerle 3.552 internet sitesine erişim engellenmiş. Aynı dönemde 1.220.000 TL idari para cezası uygulanmış. Birbirine bölelim; site başına ortalama ceza 344 TL..! Bu sitelerde satılan ortalama bir ilaç setinin fiyatı 230.- TL  Acaba sebep bu olabilir mi?

Buradan bakıldığında görünen o ki; sağlık beyanı ile ürün satmak için site açmanın cezası, hani neredeyse bedavadan biraz pahalı..

"Adaçayı diye ruhsat alıp, kanser ilacı diye satmak"

Prof. Yılmaz şöyle devam ediyor;

"Tekrar vurgulamak istiyorum; bitkisel tamamlayıcı ürünlere karşı değilim. İçtiğimiz çay ya da kahve de bir bitkisel tamamlayıcı ürün. Örneğin, içtiğimiz bir adaçayı alınıp da adaçayı olarak satılırsa burada bir sorun yok.

Ancak bu çay için Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan “Adaçayıdır” diye ruhsat alınıp sonra da devletin verdiği bu ruhsatı kullanarak “Kanseri tedavi eden, diyabeti iyileştiren ilaç” olarak lanse edip sahte internet sitelerinden satış yapılırsa bu insan sağlığıyla oynamak, hastaları kandırmak, suiistimal etmek anlamına gelir."

"Ruhsatı kim verdi ise konuyu o takip etmeli"

"Benim bildiğim kadarıyla bu konuları takip etmek, devletin hangi kurumu bunlara ruhsat verdiyse o kurumun öncelikli görevidir. Bu nedenle konuyla ilgili bitkisel ürünlere ruhsat veren makam olarak Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinden gelecek açıklamayı çok önemsiyorum."

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz