Prof. Müftüoğlu; "Modern tıp nerede hata yaptı.."

prof-muftuoglu-modern-tibbin-nerede-hata-yaptigini-anlatti

Prof. Müftüoğlu'nun modern tıbbın kronik hastalıklara bakışını eleştiren yazısı.


27 Kasım 2018 02:03

Hürriyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu dünkü köşe yazısında modern tıbbı sorguladı. Müftüoğlu akut sorunların çözümünde başarılı olan modern tıbbın kronik hastalıklarda başarısızlık yaşadığını öne sürdü.

Prof. Müftüoğlu, yeni bir tıp anlayışı, farklı bir tıbbi yaklaşım tarzı gerektiğini savunduğu yazısında "Modern tıp nerede hata yapıyor?" sorusunu sordu ve bu konudaki görüşünü açıkladı.

Prof. Müftüoğlu'nun yazısının ilgili bölümü şöyle:

Modern tıp nerede hata yapıyor, sorun ne?

Akut sorunların çözümünde bu kadar başarılı olan modern tıbbın kronik hastalıkların çözümünde yaşadığı bu başarısızlığın sebebi ne? Obeziteyi, diyabeti, Alzheimeri, kalp krizleri ve felçleri, kanserleri son 50 yılda nerede ise 5’e 10’a katlayan yanlışın kaynağı nerede? Modern tıp nerede hata yaptı, yapıyor? Bana göre modern tıbbın ilk hatası sorunları ile “yüzleşmekten korkması”dır. Başka hataları yok mu? Var! Mesela “analitik düşünmeyi” bilmiyor. “Sebebe değil sonuca” odaklı. Ruhu unutup yalnızca bedene itibar ediyor. “Beden ruh ilişkisini ıskalıyor”. Sadece “kanıta dayalı” olana itibar edip, “tamamlayıcı, geleneksel ve doğal” tıbbın yaklaşımlarını görmezden geliyor. Neticede, modern tıp “araziye” değil, orada yetişen bataklık otlarına bakıyor. “Araziyi ıslah etmek” yerine orada yetişen neticeleri imha etmeye çalışıyor. Özetle, sebepleri yok etmek yerine sonuçları maskelemekle meşgul.

ÇÖZÜM BÜTÜNLEŞTİRİCİ BİR YAKLAŞIMDA OLABİLİR

Modern tıp ruhu en baştan, daha yola çıkarken ıskaladı. Iskalamaya da devam ediyor. İnsanın ruh ve bedenden müşekkel mükemmel bir bileşim olduğunu unutuyor. Bedeni ruhtan, ruhu bedenden ve bu ikiliyi yaşadıkları çevreden, sağlam ve hasta kişileri içinden geldikleri kültür ve geleneklerden uzakta değerlendiriyor. Kısacası sadece insana ve çoğu zaman da ruhtan ziyade bedene odaklı. Durum böyle olunca da geleneksel tıbbi yöntemleri yeteri kadar dikkate almıyor. Onlara gerektiği oranda itibar etmiyor. Peki çözüm tamamlayıcı tıpta mı? Kısmen öyle! Modern tıbbın geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarından da faydalanması zorunlu. Bu özellikle kronik hastalıklar olduğunda vazgeçilmez bir zaruret. Ama bu yeni yaklaşım da bazı şartlara bağlı. Mesela konu “bitkisel tıp” yani “Fitoterapi” olduğunda aşağıdaki maddeler çok mühim...

SAĞLIK BİR BÜTÜNDÜR

Önce şunu iyi bilelim. Tıp bir teşhis ve tedavi sanatından ibaret değildir. Sağlığı korumak, moral ve sosyal iyiliği kollamak da tıbbın görevidir. Tedavide farmakolojik ürünler kadar bitkisel ilaçlar da önemlidir. Ne var ki bunlar da öbürleri kadar iki ucu keskin bıçaklardır. Faydaları kadar riskleri ve zararları da vardır.

BİTKİSEL ÜRÜN DE ZARARLI OLABİLİR

Bitkisel bir ürün ya da ilaçtan fayda gelmez bakışı da bitkilerin, bitkisel karışım ve ürünlerin “doğalsa zararsızdır” anlayışı ile kontrolsüz kullanımları da tehlikeli yaklaşımlardır. Her ikisi de toplum sağlığını tehlikeye atmaktadır.

GÜVENLİK VAZGEÇİLMEZDİR

Kalitesiz bitkisel ürünler, rastgele üretilen bitkisel karışımlar, çakma uzmanların önerdiği mucize bitkisel formüller, kalite ve güvenliği ıskalayan yanlış önermelerle iyi netice almak mümkün değildir.

KALİTEDEN TAVİZ VERİLEMEZ

Her ilaçta olduğu gibi bitkisel ürünlerde de belirli kalite standartları gerekir. Güvenlik endişeleri vazgeçilmezdir. Bunların da içerdikleri farklı yapı ve çok sayıda doğal kimyasal ile karaciğeri iltihaba, böbrekleri iflasa sürükleyebildikleri bilinmelidir. “Güvenlik” ve “faydalı olmak” burada da vazgeçilmez prensiplerdir.

HEKİM VE ECZACI İŞBİRLİĞİ ŞARTTIR

Bitkisel ürünlerde de karar verici sadece hekim, danışman yalnızca eczacıdır. Bu ürünlerin de sadece hekim tavsiyesi ile kullanımı zorunludur. Bu ürünlerin de yalnızca eczanelerde satılması vazgeçilmez bir noktadır. “Aktar eczane” yaklaşımı yanlış, aktarları eczacı gibi konumlamak büyük bir hatadır.

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz