"İtalyanlar, Yunanlılar, Almanlar kullanıyor ama Türk halkı kullanamıyor"

o-ilaclari-italyanlar-yunanlilar-almanlar-kullaniyor-ama-turk-halki-kullanamiyor

İlaçta Euro kurunun sabitlenmesinin olumsuz etkileri derinleşiyor.


18 Haziran 2018 19:28

İlaçta Euro kurunun 2.69 TL'ye sabitlenmesinin ilaç piyasası üzerindeki etkisi keskinleşiyor. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, ilaç pazarındaki sıkıntıları dile getirirken;

“Yeni ilaçların bazıları Türkiye’ye hiç gelmiyor. Vatandaş döne döne ilaç arıyor. İtalyanlar, Yunanlılar, Almanlar kullanıyor ama Türk halkı kullanamıyor. Eskiden kuyruğa giriyordun şimdi de 10 liralık ilaca 100 lira para veriyorsun” dedi.

Egedesonsöz'e konuşan Tuncay Sayılkan, ithal ilaçlar ve döviz kuru üzerinden önemli açıklamalarda bulundu. Hükümetin sağlık politikaları hakkında da net mesajlar veren Sayılkan, Sağlık Bakanlığı’nın ithal ilaçlar için uyguladığı sabit kur tarifesinin hastalarda mağduriyete sebep olduğunu vurguladı.

"Kar edemediği için getirmiyor"

Sayılkan, “Türkiye’deki ilaçların yüzde 50’si ithal. Bunların önemli bölümü hayati öneme sahip ilaçlar. Ağırlıklı olarak kanser ilaçları, hormon ilaçları, kronik hastalıkların ilaçları. 5 küsur olmuş euroyu 2.69 olarak sabitliyorsun ilaç fiyatlarına geldiğinde. Ne oluyor o zaman?

İki önemli şey oluyor. Mevcut firmalar ilaçlarını bu fiyatlar ve euro kuruyla kar edemedikleri için getirmiyorlar. Ya da ruhsatları iptal olmasın diye belli aralıklarla Türkiye’ye giriş yapıyorlar. Ama Türkiye’de 1 milyon kutu lazımsa adam 50 bin kutu satıyor. Vatandaş döne döne ilaç arıyor” dedi.

"O ilacın varlığından haberi bile yok"

Sayılkan, “Dünyanın birçok yerinde yeni çıkan ilaçlar var. Çok daha teknolojiyi kullanarak az yan tesirli ilaçlar üretiliyor. Onlar da bu euro kurunu duyunca Türkiye’ye hiç gelmiyorlar. Türkiye’ye ruhsat almak için başvuruda bile bulunmuyorlar. Türkiye’de ilaç bulmada sıkıntı var.

15-20 günde kargoyla ilaç geliyor. O ayrı bir sıkıntı. Bir grup ilaç var ki benim ülkemde vergisini ödemiş 80 milyon insan o ilaçları görmeden hayatını kaybediyor. O ilacın varlığından bile haberi yok.

İtalyanlar, Yunanlılar, Almanlar kullanıyor ama Türk halkı kullanamıyor. Çünkü bizim sağlıktan tasarruf adı altında 2.69’a sabitlediğimiz euro kurumuz var. Peki aynı euro kurunu ithal araçlarda, lüks tüketimlerde kullanabiliyor musun? Hayır. Orada euro kuruna müdahale edemiyorsun. Ama Sağlık hizmetleri devlet tarafından karşılandığı için tasarruf etmek adına 2.69’a fikslenmiş bir kur var. Bu çözüm mü? Buradan kaç para kar ederiz?

İstanbul’a üçüncü köprüyü, başka bir yere yol ya da viyadük yerine 2 milyon TL daha bu bütçeyi arttırıp Türkiye Cumhuriyeti insanlarına daha nitelikli bir sağlık hizmeti versek, kapı kapı dolaştırıp ilaç aramak zorunda bırakmasak olmaz mı? Zaten tedaviyle uğraşan insanların bir de bu eziyetlerle uğraşmasını engellesek daha güzel olur. Bu ülkenin insanları bunu hak ediyor.

Deniz altından tüp geçit geçirebilirsin, daha güzel yollar yapabilirsin ama ülkendeki insanlar sağlıkla ilgili sıkıntısı yaşıyorsa ve bu artıyorsa bunun bir anlamı kalmıyor. Bu viyadükten, üst geçitten kim geçecek” açıklamasında bulundu.

"Eskiden kuyruğa giriyordun şimdi on katı ödüyorsun"

Hükümetin sağlık politikalarını genel olarak değerlendiren Sayılkan,

“Hedef yanlış. Eğitim ve sağlığı çok daha kaliteli bir hale getirirsek bunlar zaten bize çok daha kaliteli binalar ve planlamalar getirir. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bir mahallede bir kanser hastası var. O aile ilaç bulamıyor ama diğer ailelerin haberi olmuyor. Bu da siyasi otoriteyi yanıltıyor. Doğru yaptıklarını zannediyorlar. Yılda şu kadar yerine bu kadarını bu bütçeyle hallettik diyorlar. Halledilmedi. Pansuman yapılıyor.

Tedavi değil ki. Sağlıkta reform diye başlattıkları 3 kurumu birleştirmek tüm hastanelere her vatandaşın gidiyor olması müthiş bir şey. Ama 2005’ten bu yana muayene katkı payı diye bir şey çıktı ki özellerde 15 devlet hastanelerinde 6-7 lira gibi… O vatandaşın belini büküyor. Doğru değil. Her sene artarak geliyor. Bu ciddi bir handikap.

Diğer tarafından ilaç ve fiyat politikalarına baktığımızda 2.69’luk euro kuru da başka bir handikap. Siyaseten artı değer sağlamış olabilir ama şu an iş dengeye geldi. Vatandaşın canı yanıyor. İnsanlar 2005’ten önceki kuyrukları tabi hatırlıyorlar ama bugün de kapı kapı dolaşıp ilaç bulamadığında ve 75 lira muayene ücreti çıktığında adam o zaman hiç 2004’ü hatırlamaz. Eskiden kuyruğa giriyordun şimdi de 10 liralık ilaca 100 lira para veriyorsun” diye konuştu.

"Yeni bazı ilaçlar Türkiye'ye hiç gelmiyor.."

Sayılkan, “Her dönem belli ilaçlar ‘yok’a giriyor. Bir ilaç bir yıldır yok diyemezsin. Yoksa ruhsatı iptal ediliyor. Hep bulunmayan bir liste var. Kabaran bir liste var. Yeni ilaçlar çıkıyor bazıları kayboluyor. Hiç gelmeyenleri nereden öğreniyoruz? Doktor arkadaşlar yurt dışı kongrelerde öğreniyor.

Özellikle onkologlar çok yeni ilaçlar çıkmış diyor. Arıyoruz tarıyoruz yok. Adam gelmemiş bile Türkiye’ye.  Bir ara çok basit 3-5 liralık tansiyon ilaçları da yok olmuştu. Bu kadarcık ilaçlarda da bu baskıyı kaldırın demiştik. Sadece 2.69’luk euro kuruyla fiyat almıyorlar. Bu fiyatlardan sonra devlete indirim yapmak zorunda kalıyorlar. Yoksa devlet onu ödeme listesine almıyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz