İlaç yatırımları konusunda Türkiye'nin önündeki örnek..

ilac-yatirimlari-konusunda-turkiyenin-onundeki-ornek

Singapur dünyada ilaç sektörü yatırımlarını çeken ülkeler arasında ilk 3'e girdi.


09 Mayıs 2018 16:18

İlaç sektöründe atılım yapmaya çalışan ve bu konuda önemli programlar hazırlayan Türkiye'nin önünde ilginç bir örnek var. Uzakdoğu'nun minik ülkesi Singapur.

Yüzölçümü Yalova'dan küçük, nüfusu İstanbul'un üçte biri kadar olan Singapur 2000 yılında başlattığı Biyomedikal Bilimleri Girişimi adında bir strateji ile ülkeyi ilaç endüstrisi yatırımlarının merkezi haline getirmeyi başardı.

İlaç ihracatı 10 milyar dolar

Günümüzde, dünyada ilaç sektörü yatırımlarını çeken ülkeler arasında ilk 3'e girdi. O kadarcık yerde 2000’li yıllardan itibaren 50'nin üzerinde ilaç Ar-Ge ve üretim merkezi kuruldu. Çok uluslu ilaç şirketlerinin arasında Singapur'da Ar-Ge yapmayan neredeyse yok.

Singapur'un ilaç ihracatı 6 milyar dolar. Yani Türkiye'nin ilaç ihracatının neredeyse 10 katı. Mesele sadece ihracat değil; inovatif ilaçların temel araştırmalarının yürütüldüğü, inovasyonun çıktığı Ar- Ge merkezlerinin birçoğu da orada.

Singapur'un ilaç stratejisi neydi?

Geçtiğimiz hafta Dünya gazetesinde bu konuyu işleyen Selin Aslanhan Memiş, Singapur'un ilaç alanında uyguladığı stratejiyi şöyle anlatıyor;

"2000’li yılların başında Ar-Ge yatırımlarını çekebilmek için Biopolis, üretim yatırımlarını çekebilmek için ise Tuas kümelerini kurmuşlardı.

Biopolis kümesi daha çok yaşam bilimleri araştırmalarının yoğunlaştığı araştırma merkezleri ile ilaç şirketlerinin Ar-Ge merkezlerinden oluşuyor. Aynı küme içerisinde ilgili kamu kurumları da yer alıyor. Singapur hükümetinin bu kümeyi oluştururken üstlendiği rol ise, oraya yatırımları çekebilmek için şirketlerin ihtiyaçlarına cevap olabilecek araçlar ve yapılar ortaya koymak. Genom enstitüsü bunlardan biri.

"Bina yapıp beklemediler"

Yani sadece bina yapıp şirketler gelsin diye beklemiyorlar. Önce bir biyomedikal girişimi başlatıyorlar. Bu girişim çerçevesinde kümeyi tetikleyecek yapıları kurup işletmeye başlıyorlar. Bu yapılarda şirketlerin ihtiyaçları neyse, dünyadaki diğer kümelerden nasıl fark yaratılabilecekse ona odaklanıyorlar. Aynı zamanda odaklandıkları teknoloji alanına spesifik teşvik mekanizmalarını uygulamaya koyuyorlar.

Ar-Ge için bir yandan bunu yaparken bir yandan da ilaç üretim yatırımlarını çekmek için bu kez farklı yapılar yerleştirdikleri Tuas medikal kümesini aktive ediyorlar. Tüm bunlar sonucunda elde ettikleri çok önemli bir başarı hikayesi var.

Bu iki küme, Biopolis ve Tuas, dünyanın önde gelen ilaç şirketlerinin merkezlerinin konumlandığı bölgeler haline geldi. Singapur, ilaç Ar-Ge ve üretim yatırımlarında dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdi ve ilaç ihracatı en önemli ihracat kalemlerinden biri oldu."

Şimdi hedefleri "sentetik biyoloji"

Singapur şimdilerde yeni bir hedef koydu kendisine ve şimdi "sentetik biyoloji" alanında atılım yapmaya çalışıyor. Bu alanda stratejik bir program başlattı Singapur hükümeti. Stratejinin temel amacı, önümüzdeki 10 yılda Singapur'un sentetik biyolojinin merkezi olması. Hükümet temsilcileri, ilaç endüstrisinde elde ettikleri başarıyı yeniden tekrarlayabileceklerinden emin.

Selin Aslanhan Memiş, Singapur'un yeni hedefi olan sentetik biyolojiyi şöyle anlatıyor;

"Sentetik biyoloji, canlı organizmaları, hücreleri yeniden programlamaya imkan veriyor. Farklı amaçlara göre yeniden programlanan ve yapay olarak tasarlanıp üretilen canlı sistemler, farklı sektörler için kullanılabiliyor.

İşte Singapur da, bugünden hayatımızı etkilemeye başlamış olan ve farklı sektörleri aynı anda dönüştürebilen bu teknoloji platformunun gelecekteki merkezi olmak istiyor. Singapur hükümeti, ilaç, enerji, elektronik ve gıda olarak önceliklendirdiği 4 farklı sektörde dönüşüm için sentetik biyolojiyi odak olarak aldı.

Şimdi farklı strateji uyguluyorlar

İlaç endüstrisindeki atılım yıllarında tek bir sektöre yönelik teknolojilere odaklanmak yerindeydi. Şimdi ise, farklı sektörleri aynı anda dönüştürebilen teknoloji platformları söz konusu. Singapur da akıllı bir devletle yıllar içinde gerçekleşen değişimi görüp, bu kez sentetik biyoloji gibi yatay bir teknoloji platformunu odak alarak farklı sektörleri dönüştürmeyi amaçlıyor.

Singapur hükümeti değişenin yeniden farkına vardı ve bu kez odağına sentetik biyolojiyi aldı. Sadece teknolojilerin niteliğinin değil, ekosistemin de değiştiğinin farkındalar. 2000’li yılların başında kullandıkları aktörler ve uygulamaya koydukları araçlarla, bugün sentetik biyolojide bir başarı hikayesi yaratamayacaklarını biliyorlar.

Bu nedenle bugün tasarladıkları stratejide, önce 4 büyük inovatif proje ile araştırmaları tetiklemeyi, bu araştırmalar etrafında yeni startuplar oluşmasını sağlamayı ve bu arada yeni startupların nasıl büyüyebileceğini ve yatırım çekebileceğini tasarlamayı planlıyorlar. Bu arada strateji rafta kalmadı, hemen uygulamaya başladılar.

Ekosistemde değişeni izleyebilen, yeni boşlukları analiz edebilen ve bunlara göre araçlarını yenileyebilenlere "akıllı devlet" diyoruz. İşte Singapur, bunlardan biri."

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz