Tansiyon ilacının içinden roket yakıtı çıktı..

bir-doktor-anlatiyor-tansiyon-ilacinin-icinden-roket-yakiti-cikti

Bir doktor "Valsartan" içerikli ilaçların geri çekilmesinin global hikayesini anlattı.


15 Aralık 2018 23:36

Konu yabancınız değil, temmuzdan beri eczacıların içinde yaşadığı bir olaydı. "Valsartan" içerikli ilaçların geri çekilmesinin global hikayesi.. İçeriğinde "Valsartan" olan ürünler ile ilgili ilk haberler geçtiğimiz temmuz ayında Türkiye'nin gündemine düştü.

Kanserojen madde içerebileceği gerekçesiyle Çin yapımı "Valsartan" etken maddeli tansiyon ve kalp ilaçlarının bazı Avrupa ülkelerinde geri toplanması üzerine Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı inceleme başlattı. Acaba ülkede söz konusu  Çin firmasında üretilmiş tansiyon ve kalp ilacı var mıydı. Sonraki dönemde önce satışı durduruldu, ardından Valsartan içerikli bir kısım ilaç için geri çekme kararı geldi.

Odatv.com'da Dr. Gülümser Heper bugün bir yazı yayınladı bu "Valsartan" macerası hakkında. İlginç bir hikaye. Global ilaç dünyasından bir hikaye.. 

Geri çekmenin global öyküsü..

Türk doktorların hikâyesi bitmez, “bir gün ben poliklinikte oturmuş hasta bakıyordum ki” ya da “bir gün acil serviste nöbetteyim ki” diye başlayan sayısız hikâye anlatırlar bizimkiler, bu da onlardan birisi…

Bu hikâye de bir gün ben poliklinikte oturmuş hasta bakarken başladı. Cep telefonum acı acı çalıyor. Arayan bir hastam, “hayli zamandır kullandığı bir ilacı bulamıyormuş, piyasada yokmuş, bütün şehri altüst etmiş, bütün eczanelere depolara baktırmış bulamamış; o ilaç artık üretilmiyor demişler, halbuki o ilaç çok iyi geliyormuş, çaresizmiş…” Allah Allah dedim içimden, herhalde üreten firma concordato ilan etti, belki de adam FETÖ’cüydü ve yurt dışına kaçtı. Aklımda deli deli sorular ve cevaplar, ama doktorum, bir cevap vermem lazım: “Gel kardeşim, gel ne olacak,  bizde ABD’de bile olmayan ne ilaçlar var, o olmaz başkası olur, gel başka ilaç yazayım…”

Fakat telefonların ardı arkası kesilmedi. Bir hasta, beş hasta derken, hepsine aynı cevap, cevaptan kimi hastam mutlu, kimisi mutsuz, ille de o ilaç, ne de güzel ilaçtı o… Kaybettiğin şey değerli olur misali, ah vah derken ara çözümler üretiverdim. Fakat aklımda da bitmeyen sorular, yahu bu ilaca ne oldu, ne Sağlık Bakanlığı bilgi verdi ne de Eczacılar Odası. Öyle ya iyi kötü ben de doktorum, üstelik bir Türk doktorum, şeytan aldı götürdü ilacı…

Aradan hayli zaman geçti. Arada bir gâvur gazetelerini okumak gibi bir huyum vardır. 7 Aralık tarihli Los Angeles Times’a bakıyorum; Trump oval ofiste şu açıklamayı yaptı, yok karısı Putin’e baktı, yok Hindistanlı zengin gelinin düğününde Beyonce ve Hillary altın taktı, derken o da ne, kaybettiğim ilacın haberini orada bulmayayım mı!

İlacın içinde roket yakıtı mı var?

Haber şu: “Sık kullanılan bir antihipertansif olan Valsartan’ın özel bir üretimi 22 ülkede geri çekildi, daha önce FDA’nın onay verdiği bu ilacın saf olmadığı, içerisinde insan için kanserojen bir roket yakıtı bulunduğu tespit edildi. Sıklıkla tansiyon hastalarında ve kalp yetmezliği olan hastalarda kullandığımız Valsartan’ın bu Çin’den gelen aktif maddesinin içerisinde tespit edilen bu kanserojen dolayısıyla FDA sağlık otoritelerini uyardı ve ilacı geri çektirdi.”

Tabii ki herkes kendi derdinde. Amerikalılar da tutuşmuşlar. Onların da ilaçlarının yüzde sekseninin ham maddesi Çin ve Hindistan’dan geliyor. Bizimkinin ise neredeyse tamamı dışarıdan geliyor. Meğerse ilacın üretim aşamasında içerisine N-nitrosodimethylamine (NDMA) karışıyormuş. Bu NDMA nedir, diyeceksiniz. Bu bir roket yakıtı. İlk kez ABD bulmuş, ancak sonradan üretimi durdurulmuş, kullanımıyla birlikte havada, toprakta, suda bu amin tespit edilmeye başlanmış ki bu maddenin karaciğer, akciğer kanseri yaptığı biliniyor. Üstelik şiddetli karaciğer hasarı yaparak kanamalara ve ölümlere neden olduğu da biliniyor.

Tabii bütün Valsartan ürünleri değil, sadece Solco Healthcare ve Teva Pharmaceutical’in ürünleri geri çekildi. Yirmi iki ülkede geri çekildikten sonra Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri de geri çekmiş. Tayvan’da Kimyasal ve Farmasötik firmasının temsilcisi bir video yayımlamış ve “bizler de kurbanız, aktif madde bize geldi ve gerekli testleri yaptık” demiş.

FDA suçlu mu, değil mi?

Kaynaklara göre NDMA, sarı renkli bir sıvı ve özel bir kokusu yok. Sadece insanlara değil hayvanlara da toksik, kazayla veya intihar amacıyla kullanıldığında iç kanama ile birlikte şiddetli karaciğer hasarı yaptığı biliniyor.

FDA’nın açıklamasına göre NDMA, Çin’de Linhai’de Zhejiang Huahai Farmasötik firmasından geliyor ve Avrupa kaynaklarına göre Çin 2012’den beri bu kontaminasyonu bilmesine rağmen, jenerik ilaç üreticilerine bu ilacı satıyor.

Diyeceksiniz ki FDA suçlu değil mi, neden 2012’den bu yana bu katliamı seyretti. Cevap şu, FDA sürekli kongre yapmaktan zaman bulamıyor. 11.000 personeli, 2.2 milyar dolar yıllık bütçeyle eğlendirmek, yedirmek, içirmek, tatile göndermek kolay mı sanıyorsunuz? Bütçesi az ve zamanı yok! Vioxx faciasında 60 bin kişi öldü ama sonunda adamlar nedenini buldu. Avandia faciasında da sayısız adam öldü ama sonunda adamlar yakaladılar!

Bilirsiniz her hikâyeye her masala bir son gerekir. Bu hikâyenin de bir sonu var. Biz Türk doktorlarının başına da üç elma değil üç taş düştü. Birisi ölüm, diğeri zulüm, sonuncusu cehalet. İlacın piyasadan çekildiğini hastadan öğrenecek kadar büyük bir cehalet. Hasta olarak itiraz edeceksiniz elbette, ya biz ya biz, bizim kafamıza taş düştüyse sizinkine de kaya!

Kaynak için tıklayınız


Facebookta paylaş Twitterda paylaş


Bu haberleri de okumak isteyebilirsiniz :

Okuyucu yorumları
Bu habere henüz yorum girilmemiştir.
Yorum yaz